Ercan Saatçi, Hülya Koçyiğit’in sunduğu ‘Film Gibi Hayatlar’ programına konuk oldu. Türk pop müziğinde binden fazla bestesi bulunan 56 yaşındaki yapımcı ve müzisyen, babası Hikmet Saatçi’den etkilenerek müziğe başladığını, sekiz yaşındayken rüyasına giren orgun, günün birinde babası tarafından hediye edilmesiyle tüm yaşam rotasını belirlediğini söyledi.
“Ben hayat yolumu seçtim” diyerek, gelecek planlarına daha o yaşta karar veren Saatçi, gençlere ve çocuklara “Hayal kurun ve onu gerçekleştirin” tavsiyesinde bulundu. Anne ve babalara ise “Çocuklarınız illa ki doktor, mühendis, bilim adamı olmak zorunda değil. Onlara eksik kaldıkları dersler için hoca tutmak yerine ilgi alanlarına yönelmelerini sağlayın” diye seslendi.
“DÜNYA’NIN ANADİLİ MÜZİKTİR”
Müziğin her alanında çalışan sanatçı; piyano, ud, kontrbas ve gitar çaldığını belirtirken, “En çok prodüksiyon ve üretme işini seviyorum Çocukluğumdan itibaren müzik adına ne kadar yarışma varsa katıldım. Dünyanın tek anadili müziktir” ifadelerini kullandı.
İZEL-ÇELİK-ERCAN AÇIKLAMASI
Yalnız başına müzik yapmayı sevmediğini dile getiren Saatçi, Ufuk Yıldırım’la yaptığı çalışmanın ardından İzel, Çelik, Ercan birlikteliğini çok sevdiğini, 30 yıl sonra bu grubun gördüğü ilginin onları çok mutlu ettiğini açıkladı.
“YAPAY ZEKA ÜRKÜTÜCÜ”
90’lı yılların ruhunun inanılmaz güzellikte olduğunu vurgulayan Saatçi, emek verilerek yapılan ve içerisinde disiplin olan müziği çok sevdiğini anlatırken, yapay zeka ile ilgili düşüncesini de paylaştı.
Yapay zeka neredeyse tüm hayatımızı ele geçirdi. Sanatta, bilimde her yerde yapay zeka konuşulur oldu. Bu beni çok ürkütüyor ve bu durumdan hiç hoşlanmıyorum.
“KONSERVATUVARDAN MEZUN OLMAK EN BÜYÜK ONUR”
Müzik şirketi kurarak ‘sanatçı Ercan’a yazık ettiğini belirten Saatçi, müzikten sonra hayatının en büyük tutkusunun Fenerbahçe aşkı olduğunu, yaşamdaki en büyük gururunun ise ‘Ercan Saatçi Sanat Akademisi’ olduğunu paylaştı.
Sanat yolculuğuna çıkmaya karar vermiş her çocuk, genç, orta yaşlı ve her kim varsa bu yolculukta onlara eşlik etmek, yollarını aydınlatmak benim gururum. İstanbul Teknik Üniversitesi konservatuarından mezun olmak, oradaki şahane hocalarla müzik yolculuğuna çıkmak ise benim için en büyük onur.